27 Ekim 2020 Salı

Faydalı 2 web sitesi



         

Zaman Üzerine...

Zaman... Sevdiklerinle birlikteyken su gibi akıp giden; ama olmak istemediğin yerde, yapmak istemediğin şeylerle uğraşırken bir türlü geçmek bilmeyen zaman. Dünyayı saran o büyük salgınla birlikte hayatı dört duvar arasına sığdırdığımız o uzun dönemi hatırlıyor musunuz? O süreç bize aslında neler öğretti?

Kameraların arkasına geçip uzaktan çocuklara ders anlatmaya çalıştık. Ya da çocuklarımızdı ekranın karşısında, dinlemeye çalışan. Teknoloji birçok engeli aşıyor gibi görünse de hâlâ aşamadığı şeyler var. Bunların en başında da sosyalleşememek geliyor. Hem yetişkinler hem de çocuklar için bu büyük bir eksiklikti. Görünen o ki önümüzdeki günlerde de bu durumun etkileri devam edecek.


Kötü müydü her şey?

Elbette hayır. Her zorluk gibi bu süreç de bazı iyi şeyleri beraberinde getirdi. Örneğin, eğitimde ortaya çıkan eşitsizlikleri bir nebze olsun azaltmak için gönüllü dernekler faaliyete geçti. Bunlardan biri de Okul Destek Derneği.
Dernek, yalnızca devlet ortaokullarındaki çocuklara destek olmayı hedefliyor ve internet üzerinden matematik ile fenderslerinde gönüllü öğretmenler aracılığıyla ücretsiz dersler veriyor. Şimdilik sadece iki ders var ama ülkenin dört bir yanından katılım mümkün. Katılmak isterseniz “ogrenci-kayit” linkine tıklamanız yeterli. Eğitimler tamamen online, dolayısıyla bulunduğunuz yerin hiçbir önemi yok. Bilmeyenler olabileceğini düşünerek paylaşmak istedim.


Evde Kalmanın Getirdikleri

Evde kaldığımız dönemde bazı kurumlar da arşivlerini halka açarak süreci kolaylaştırmaya çalıştı. Örneğin, TÜBİTAKtüm dergilerini ücretsiz erişime sundu. Ama bahsetmek istediğim asıl site Oxford’a ait:
👉 https://home.oxfordowl.co.uk/reading/free-ebooks/

Bildiğiniz üzere İngilizce kitaplar oldukça pahalı. Hele ki döviz kurları bu kadar yüksekken, bu tür kaynaklara ulaşmak iyice zorlaştı. Fakat Oxford Owl sayesinde ücretsiz üye olup kitapları çevrimiçi okuyabiliyorsunuz.
Üstelik çoğu kitabın sesli okuma özelliği de var. Sayfanın sol alt köşesindeki “play” tuşuna basarak kitabı dinleyebiliyorsunuz. Telaffuz konusunda eksiklik yaşayanlar için oldukça faydalı bir özellik. Ayrıca kitaplar yaş gruplarına göre sınıflandırıldığı için çocuğunuza uygun seçenekleri kolayca bulabiliyorsunuz.


Evdeki Misafirimiz

Bu yazının kapak fotoğrafında gördüğünüz kuşu da evde kaldığımız o günlerde sık sık ziyaretimize geldiği için paylaştım. Ziyaretlerinden birinde çekmiştim. O sessiz günlerin en güzel yanı, doğayı yeniden duymak olmuştu. Kuş sesleri, rüzgârın uğultusu, sessizliğin içindeki huzur…
Bu küçük kuş bana hep “bekleyişi” hatırlatıyor.

Bekleyişlerimizin son bulduğu, yeniden özgürce nefes alabildiğimiz güzel günlerin gelmesini diliyorum.

Sevgiler... 💫

16 Eylül 2018 Pazar

Çabalamak...

Çabalamak, Mother of Little Girl

Hatalardan Öğrenmek: Çocuğuma Matematiği Nasıl Sevdirebilirim?

Geçtiğimiz günlerde, insanların sabit ya da gelişmeye açık zihniyete sahip olabileceğini düşünen bazı bilim insanlarının kurduğu YouCubed sitesinde bir video izledim.
Amaçları; gelişmeye açık zihniyetli çocuklar yetiştirmek isteyen ailelere ve eğitimcilere kaynaklar sunmak, rehberlik etmek ve elbette bu süreçten gelir elde etmek.

Bu videoyu izledikten sonra yeni eğitim-öğretim yılı başlarken sizinle biraz dertleşmek istedim.

Bir eğitimci ve aynı zamanda bir veli olarak en çok kafa yorduğum konulardan biri şu:
“Matematiği çocuğuma nasıl sevdirebilirim ve öğrenmesine nasıl yardımcı olabilirim?”

Videoda da vurgulandığı gibi sadece matematik değil, hayattaki tüm başarılar çaba ve tekrarın ürünü.
Ancak biz yetişkinlerin matematik konusundaki ön yargısı, sabit fikirliliği ve başarısızlık korkusu, çocukların bu alanda çabalamaya istekli olmasının önünde ciddi bir engel oluşturuyor.


Hollanda Deneyimi: Çabalamayı Öğrenmek

Dünyanın en mutlu çocuklarının yaşadığı Hollanda’nın eğitim sistemini, bir yıl boyunca hem veli hem de araştırmacı olarak deneyimleme şansım oldu.
Orada gördüğüm ve çok beğendiğim bir uygulamayı sizinle paylaşmak istiyorum.
Ama önce kendi sistemimize bir bakalım ki fark daha net ortaya çıksın.

Üniversitelerdeki matematik uygulama derslerinde genellikle öğretmen sınıfa gelir, önceden belirlenmiş soruları çözer ve öğrenciler onu izler.
Öğrenciler o sırada “Ben de yapabilirim” hissine kapılır ama çoğu zaman bu süreci bizzat deneyimlemez.
Sıra kendine geldiğinde ise ya anlamadığını fark eder ya da çok benzer bir soruyla karşılaşırsa yöntemi ezberden uygular.
Sonuca ulaşır, belki dersi geçer ama gerçekten öğrenmiş midir?
Yeni bir problemle karşılaştığında bu bilgiyi kullanabilir mi?
Burası belirsizdir.


Onlar Nasıl Yapıyor?

Hollanda’daki üniversitede gözlemlediğim sistem ise tamamen farklıydı.
Derse giriliyor, çocuklar doğrudan problemlerle uğraşmaya başlıyor.
Sınıfta bizim sistemimizdeki gibi bir asistan var ama o soruyu çözüp cevabı hazır bir şekilde sunmuyor.
Çocuk takıldığı noktada asistan yalnızca yönlendiriyor:
“Şu tanımı tekrar oku” ya da “Bu teoremi bir kez daha incele” gibi küçük ipuçları veriyor.

Sınıftaki herkes benzer bir noktada takıldığında öğretmen tahtada kısa bir açıklama yapıyor ama yine de çözümü vermiyor.
Sonuçta, öğrenci çabalayarak ve hata yaparak doğruya kendi ulaşmış oluyor.

Tam da YouCubed sitesinde Jo Boaler’in vurguladığı gibi:
“Hatalar, beynin geliştiği anlardır.”

Bir düşünün; okul hayatınız boyunca en iyi öğrendiğiniz şeyleri nasıl öğrendiniz?
Yaptığınız hatalardan öğrendikleriniz, ne kadar kalıcı oldu sizin için?
Benim için cevabı çok net.


Hatalara Sabırla Bakabilmek

Jo Boaler’e tamamen katılıyorum.
Ama iş kendi çocuğuma gelince…
Bir soruda hata yaptığında “öğrenmesi için güzel bir fırsat” demek yerine “bunu nasıl yapamazsın!” diye tepki verdiğim oluyor.
En kötüsü de, hatasını inceleyip doğruya ulaşması için yeterince zaman tanımıyorum.
Çünkü aklımda hep şu var:
“Bir an önce ödevini bitirsin de ben de biraz dinleneyim.”

Oysa ödev onun sorumluluğu.
Benim değil.
Her seferinde bu tür videolar izlediğimde ya da araştırmalar okuduğumda görüyorum ki;
Bilmek yetmiyor, uygulamak önemli.
Bilgiyi davranışa dönüştürmek gerçekten zor ama öğrenmenin asıl gücü orada yatıyor.


Hatalar Kaçınılmaz, Ama Gereklidir

İster öğrenci olalım, ister anne-baba, ister öğretmen…
Matematik, ebeveynlik ya da bambaşka bir konu fark etmez;
Hata yapmak kaçınılmaz ama bir o kadar da gereklidir.

O yüzden, hatalarımızdan ders çıkararak çabalamaya devam edelim ki çocuklarımız da bizden bunu görsün.

Dr. Bahar Eriş’in çok sevdiğim bir sözü var:

“Her çocuk kendi hızında ilerler, lütfen arkadan ittirmeyiniz.”

Yeni eğitim-öğretim yılı hepimize umut, sabır ve bolca öğrenme getirsin. 🌱

Sevgiyle kalın.

31 Temmuz 2018 Salı

Hoşça Kal...

Hoornseemer, motheroflittlegirl



Groningen’e Veda ve Yeni Başlayanlara Küçük Bir Mektup

Groningen’e veda etmek için geri sayımın başladığı şu günlerde insan en çok buradaki ilk günlerini düşünüyor. Bu nedenle, macerası yeni başlayan arkadaşlara seslenmek istiyorum.

İlk günler kendinizi yalnız hissedebilirsiniz.
“Acaba hata mı yaptım?” diye düşünebilirsiniz.
Belki de ilk hafta “Hadi dön.” diyen biri olursa, arkanıza bakmadan gidebileceğinizi bile sanabilirsiniz.
Ama merak etmeyin, geçecek.
Hatta ayrılık vakti geldiğinde, tıpkı benim gibi siz de üzüleceksiniz. O yüzden her günün tadını çıkarın. 🌸


Amsterdam’dan Groningen’e Yolculuk

Amsterdam’a geldiniz ve şimdi Groningen’e trenle geçmeniz gerekiyor.
İlk söylemem gereken şey şu:
“Bileti oraya varmadan ayarlayayım ama uçak kaçta iner, yetişir miyim?”, “Saati nasıl olmalı?” gibi sorular varsa aklınızda, hiç düşünmeyin. Çünkü burada tren biletleri sadece belirli bir saate bağlı değil; aynı gün içindeki herhangi bir saatte geçerli oluyor.

Grup biletleri oldukça uygun ama yeni düzenlemeler nedeniyle gruptaki kişilerin beraber seyahat etmesi zorunlu hale geldi. Dolayısıyla bu seçenek size her zaman uygun olmayabilir.

Hollanda’nın resmi tren şirketi NS üzerinden bilet almak çoğu zaman biraz daha pahalı. Bu nedenle aşağıdaki iki bağlantıyı düzenli olarak kontrol etmeniz, hem indirimleri hem de promosyonları takip etmek açısından oldukça faydalı olacaktır:

🔹 https://www.actievandedag.nl/categorie/ns-treinkaartjes
🔹 https://goedkooptreinkaartje.com/

Ayrıca bu sayfalarda da göreceğiniz üzere, bazı marketler zaman zaman uygun tren biletleri satıyor. Onları da takip etmeyi unutmayın.

Biletinizi aldınız, ve işte her şeyin başladığı, bir gün de biteceği o güzel tren istasyonundan “Merhaba Groningen!”dediniz.


Kalacak Yer ve İlk İşlemler

Eğer hâlâ kalacak yer bulamadıysanız bilin ki yalnız değilsiniz. Ev ararken faydalanabileceğiniz tüm sitelerin adreslerini daha önce bir yazımda toplamıştım. Göz atmak isterseniz:
👉 Groningen’de Ev Arama Çalışmaları

Evi tuttuktan sonra yapmanız gereken ilk iş, belediyeye kayıt olmak. Bu konudaki detaylı bilgileri de şu yazımda bulabilirsiniz:
👉 Groningen’de İlk Günler

Ayrıca, benim gibi ailenizle geldiyseniz, burada karşılaşacağınız birçok konuda fikir ve destek alabileceğiniz Facebook gruplarını mutlaka takip edin. Özellikle Amsterdam Anneleri ve öğrenci iseniz GUTSA sayfaları size çok yardımcı olacaktır.
Unutmayın, burada yalnız değilsiniz ve asla yalnız yürümeyeceksiniz. 💛


Ayrılık Zamanı

Ve işte… Her şeyin bir sonu olduğu gibi, bu yazının da sonu geldi.
Ayrılma zamanı geldiğinde bazı işlemleri tamamlamanız gerekecek. Bunların en önemlisi, belediyeden “deregistration” işlemi yapmak.

Eğer Groningen’deyseniz, https://gemeente.groningen.nl/emigration adresinden ayrılmadan 5 gün önce randevu alıp çıkış işlemlerinizi tamamlamalısınız.
Groningen dışında bir şehirdeyseniz, bulunduğunuz bölgedeki belediye üzerinden bu işlemi yapabilirsiniz.


Son olarak…
Eşim ve 2 ile 10 yaşlarındaki kızlarımla çıktığımız bu uzun ve öğretici yolculuk sona ererken, içimde buruk bir mutluluk var. Hüzünlü vedaların yaşandığı bu günlerde, Groningen’i ve burada tanıdığımız herkesi çok sevdik.

Hepinizi çok özleyeceğiz.
Yollarımızın tekrar kesişeceği başka bir zamana kadar, şimdilik hoşça kalın.
Ve unutmayın… Her son, bir başka güzel başlangıcın habercisidir.

Sevgiyle,
💌